17 Nisan 2011 Pazar

118 33 Reklamı


     Efendim bu reklam, yayınlandığı ilk günden itibaren konuşulan reklam. Reklamın konuşulmasının nedeni elbette reklamda oynayan nevi şahsına münhasır kişi.Yazılı ve görsel basında, internette sürekli bu reklamın aldığı şikayetlerden bahsedildi. Zira, reklamı şikayet eden zatlardan biri de benim. Şikayetimin nedeni, yaratılan, süper eğlenceli gösterilen reklam karakterinin, eşcinsel etiketiyle sunulması; ancak çocukların cinsel gelişimini etkileyecek boyutta abartıya kaçan davranışlarıyla bu karakterin eşcinsellikten çok uzakta, sadece efeminen olması.
     Reklam Özdenetim  Kurulu'na reklamı şikayet ettim ve aldığım bomba yanıtı sizlerle paylaşıyorum:

"Başvurunuz Kurulumuzca değerlendirilmiş ve aşağıdaki sonuca varılmıştır;

“Eşcinsellik ve eşcinsel davranışlı kişiler Türk toplumu dahil bütün toplumlarda var olan, inkar edilemeyecek ve yok edilemeyecek bir gerçekliktir. Dolayısıyla bunun çocuklar ve gençlere olumsuz örnek olacağı yolundaki görüşünüze katılmak mümkün olamamıştır.”

Bilginize sunar, Reklam Özdenetim Kurulu’na göstermiş olduğunuz ilgiye teşekkür ederiz.

Saygılarımızla,"

     Gerçekten bu cevabı aldıktan sonra, gözlerim doldu. Türkiye ne kadar ilerlemiş. Memleketim ne kadar olgun, ileri görüşlü, sağduyulu olmuş. Yahu bir düşünce bu kadar mı ters anlaşılır. Milyon tane eşcinsel arkadaşı olan, eşcinsel sanatçıların diğerlerine göre daha üretici ve yenilikçi olduklarını düşünen ben, geri kafalı gibi kaldım ortada bu RÖK cevabından sonra. Eşcinsellik ne kadar yanlış anlaşılıyor ülkede. Eşcinsellerin, erkekse kadın gibi giyinen ve öyle davranan; kadınsa da erkek gibi giyinip, erkek gibi davranan kişiler olduğu sanılıyor. Buna da saygı duyun, bu gerçeği gözardı edemeyiz diye cevap veriyorlar. Benim kendilerine cevabım çılgın oldu; ama anlayabildiler mi bilmiyorum...

     "Burada eşcinselliği yargılayan bir tutum içerisinde değilim. Ancak, eşcinsellik efemine davranmak değildir. Bu, eşcinsellikten öte bir davranıştır. Bir erkeğin, bayan gibi davranmasına eşcinsellik diyemeyiz. Dünyada eşcinseller sadece hemcinsleri ile birlikte olan kişilerdir. Bayana benzeyenlere eşcinsel denmez. Aynı şey bayanlar için de geçerlidir. Lezbiyenlik erkek olmaya özenmek değil; hemcinslerinden hoşlanmak demektir.  Oraya erkek gibi davranan bir bayan da çıkarsanız tepkim aynı olacaktı. Eşcinsellik tüm dünyada olan ve zaten saygı gösterilmesi gereken bir durumdur. Ancak bir erkek bayan gibi davranırsa bu cinsel tercih değil başka bir şeydir. Eşcinsellik adı altında, efemine davranış sergilemeyi olumlu bir biçimde lanse etmek ile eşcinsel özgürlüğü farklı konulardır. Ben bu reklamın, gençlerin gelişimine olumsuz etki ettiğini düşünüyorum. Herkes cinsel tercihinde özgürdür ve bunu özgürce yaşamalıdır. Ancak burada bir istismar söz konusudur. Bu açıdan bakmanızı rica ederim."

     Ne oldu, tepkiler artınca, reklamda o efemine adam allahaısmarladık 33 diye şarkı söyleye söyleye gitti, yerine "beyfendi" olarak nitelenen özelliklerde takım elbiseli gözlüklü hâli gedi. Bu da insanların her şeyi ne kadar bi taraflarından anladıklarının göstergesi. Ülkede hiçbir şeyin ortası yok. küçük İskender bile reklamı şikayet etmiş, daha ne olsun, ben etmişim çok mu?

16 Nisan 2011 Cumartesi

Evlenmek Ya Da Evlenmemek


            Böyle bir soruya cevabım tabii ki evlenmemek. Öncelikle ne gerek var? Seviyorum dediğin adamın, çoraplarını burup burup top hâline getirip, koltuğun altına fıydırışını izlemek ne kadar gerekli olabilir ki? Sofra hazırlamaya üşenirken, her gün tencere tencere yemek pişirecek olma fikri, anasını danasını misafir etmek, kendini beğendirmeye çalışmak, arkadaşlarını aile kurmuş insanlar arasından seçmek tüm bunlar neden ki? Ben bu doğumdan ölüme kadar olan süreçteki gelişmelere uymak istemiyorum. Okula git, mezun ol, işe gir, evlen, çocuk yap, çocuğu büyüt (çocuğu büyütürken saçların kadayıf gibi olsun, insanlıktan çık), çocuğu evlendir. Bu sefer derdin ikiye katlansın. Dikkat ederseniz, çocuktan sonraki kısımda, benlik söz konusu değil. Koca da yok olayın içinde. Çocuk var. Onun zımbırtılarıyla bir ömür nasıl heba edilir. Sonra sen çocukla aklını bozarken, kocan başka kadınları bozsun. Zaten doğum yüzünden vücudun gap toprağı, yüzün habeş maymunu gibi olacak, sonra bul bulabilirsen o hamilelikteki müşfik, anlayışlı, şirin adamı.
            Böyle kızlar evlenmek istemiyorum yaa gereksiz falan diye salak salak konuşuyorlar, sonra adam teklif etmeden evet diyorlar ya, ben bunu da yapmayacağım. Bu kısır döngüyü bozacağım. Meselâ gidip Hindistan'a Budist bir rahiple takılsam. Ya da Mehmet Günsür gibi adamı terk etsem.
Evlenmeyin ya,
Havalar ısındı doluştunuz yine antika arabalara. Bok var.

3 Nisan 2011 Pazar

Jamiro Gel Oğlum

       Jamiroquai geliyor. Başka ne isteyebilirim ki? Bir sürü şey isteyebilirim aslında. Meselâ, Madonna ve Radiohead. Ergenliğimin muazzam adamı Thom Yorke'u sahnede bir kez olsun görmeden ölmeyeyim be. Zira, Madonna. Kendisini çok sevmem ama, sahnesini izlemem gerek! Bir açıdan gözüm açık gitmeyeceğim. Skid Row'un efsane solisti Sebastian Bach'ı izledim. Barbie gibi adam. Analar neler doğuruyor; ama gay doğuruyor. O konuya bilahare gireceğim. Bütün ilik gibi adamların gay olması hadisesi beni derinden yaralıyor.